28 Ocak Veri Gizliliği Günü...

28 Ocak Veri Gizliliği Günü

İnternette paylaştığımız bu gibi bilgiler çok hızlı yayılmakta ve hiç istemediğimiz şekilde sonuçlanabilmektedir. Ülkemizde 2016 tarihinden itibaren 28 Ocak tarihi Veri Gizliliği Günü olarak kutlanmaktadır. Günün amacı, bu konuda farkındalığı artırırken gizlilik ve veri koruma uygulamalarını teşvik etmektir.

Veri Gizliliği Günü: Şeffaflık çağında riskleri azaltmanın yolu

Veri koruma ve gizliliği, yakın zamana kadar belli başlı kuruluşlarda bir grup insanın konuştuğu bir konudan ibaretti. Bilgi Teknolojileri danışmanı ve şirket avukatı dışında veri gizliliği kimsenin ilgilendiği bir konu değildi. Bugün ise artık birçok kuruluş Veri Koruma Görevlisi(Data Protection Officer – DPO) pozisyonu açarak, sadece bu konu özelinde birini istihdam etmek zorunda. Peki bu noktaya nasıl geldik? Önceden sadece şirket avukatlarının ve BT danışmanlarının ilgilendiği veri koruma ve gizlilik politikaları şimdi neden şirket CEO’larını ilgilendiren bir konu haline geldi? Veeam EMEA Bölgesi Genel Müdürü ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Daniel Fried, Hürriyet'e önemli açıklamalarda bulundu.

Fried'ın kaleme aldığı makale şöyle devam ediyor:

"Kişisel verilerin gizliliğinin bir alan olarak 2018 yılından bu yana ele alındığını düşünebilirsiniz, ancak gerçekler bu kavramın çok eskilere dayandığını gösteriyor. Antropolojik açıdan bakıldığında, insanlar 3000 yıldan uzun bir süredir mahremiyet arayışı içinde. Milattan Sonra 1500 yılından itibaren, binalarda iç duvarların kullanımının yaygınlaşması, mahremiyet arayışının kanıtı. Aslında çok daha eski olduğunu bildiğimiz “gizlilik hakkı”, nihayet ilk olarak 1948 yılında uluslararası insan hakları kapsamında resmileştirildi. 1973 yılında ulusal bir veri koruma yasası çıkaran ilk ülke ise İsveç oldu. Yine de kişisel verilerin gizliliğini düzenleyen elle tutulur ilk çaba, kişisel bilgileri işlemek ve depolamak için bilgisayar kullanımının artması sonucu insanlarda meydana gelen endişeye yanıt olarak gerçekleşti. 

Bugünkü veri gizliliği anlayışımız çok eskilere dayansa da, 2018 yılının veri gizliliği kavramı için bir dönüm noktası olduğu tartışılmaz. Avrupa Birliği Genel Verileri Koruma Tüzüğü (GDPR) henüz iki yaşından küçük olsa da, etkisi oldukça büyüktür. Yürürlüğe koyulan tüzükle bugüne kadar neredeyse 429 milyon euro para cezası toplandı. Bu cezai yaptırımlarla Avrupa Birliği vatandaşlarının kişisel verilerini işleyen her işletmeye, veri gizliliğine uymamanın cezası olduğu sürekli hatırlatılıyor. 

GDPR, şirketlere veri işleme süreçleri için net bir çerçeve kazandırmakla birlikte toplumda veri gizliliği ve güvenliği ile ilgili bilinç oluşmasını da sağladı. Verileri koruma ve gizlilik konusuna sadece teknik standartlar veya yazılım gereksinimi olarak bakmak yerine, kişisel verilerin gizliliğinin vatandaşın temel hakkı ve kuruluşların bu hakları nasıl koruyacağı boyutunda bakılmaya başlandı. Kamu otoriteleri, büyük miktarlarda kişisel nitelikteki verileri veya büyük ölçüde ceza verilerini işleyen kuruluşlar için bir görevli atanması zorunlu GDPR ile zorunlu hale geldi.

Kişisel Verileri Koruma Görevlisi atamanın gerekli olmadığı kuruluşlarda dahi, veri süreçlerinin doğru şekilde yerine getirilmesini sağlamakla görevli birinin istihdam edilmesi öneriliyor. En son yapılan Veeam Bulut Veri Yönetimi raporu, birden çok sektörde yer alan kuruluşların, iş zekasını geliştirmeye yönelik teknolojiler için ortalama 41 milyon dolar harcayacaklarını ortaya koydu. Bu durumda deneyimli Veri Koruma Görevlisi (DPO) istihdam ettirmek şirketler için oldukça önemli hale gelecek. 2018 yılından bu yana GDPR ile birlikte 75000 kadar doldurulması gereken Veri Koruma Görevlisi pozisyon açığı bulunuyor. ABD ve Avrupa’da bulunan pozisyon açığı bunun sadece 28.000’ini oluşturuyor.  

Bu geçiş döneminde, kuruluşların verinin kullanımı konusunda tüm çalışanlara yayılan bir şeffaflık kültürü benimsemesi de önem kazanıyor. İşletmelerde çalışan herkes veri koruma uzmanı olamaz, ancak tüm çalışanlar bu konunun temel ilkelerini anlamalı ve benimsemelidir.  Bunun yanı sıra şirketlerin GDPR uygunluğu Veri Koruma Görevlisinin sorumluluğu da olsa, nihai sorumluluk CEO’dadır. Kişisel Verileri Koruma bir teknoloji meselesi olduğu kadar bir şirket meselesidir. İşletmeler her zaman sağlam veri koruma uygulamaları sağlayacak BT stratejisine sahip olmalıdır.

Çözüm insan iradesinde 

Veeam araştırmasına göre küresel çapta BT karar vericilerinin dörtte üçü, akıllı bir işletme yaratmanın bir yolu olarak Bulut Veri Yönetimine odaklanıyorlar. Bulut Veri Yönetimi, şirketlerin tüm bulut ve veri yönetimi hizmetlerinde yedekleme, çoğaltma ve felaket kurtarma gibi disiplinleri bir araya getirir. Verilerin her zaman erişilebilir, kurtarılabilir ve korumalı olmasını sağlar. 

Ancak veri gizliliği gibi, BT de insan yapımıdır. İşletmelerin verilerini her zamankinden daha fazla korumaları gereken bir dünyada, CEO’lar, CIO’lar ve DPO’lar veri yönetimindeki riskleri azaltmalarına destek olacak güvenilir ortaklar arıyorlar. Bu destek, veri yönetim sistemlerinin yapılandırılması, yöneticilere teknik eğitim verilmesi veya son kullanıcılar için temel veri gizliliği eğitimini kapsar. 

Veri Koruma Günü kişisel verilerin nasıl görüntüleneceği ve kullanılacağı konusu üzerine düşünmek için çok uygun bir zaman. Dahası yeni bir on yıla girdiğimiz bu günler, hala bir dönüşümün ortasında olduğumuzu kabul etmenin tam sırası.

İşletmeler taleplere uyum sağladıkça ve insanlar yasalara uymayanlara karşı daha bilinçli hale geldikçe, GDPR’nin etkisi de güçlü olmayı sürdürecektir. Daha fazla ceza ve itibar zararı ise DPO’ya - yani kuruluşun veri gizliliği sorunlarını üstlenmeye ilişkin tutkusu ve uzmanlığı olan insanlara- olan talebi artıracaktır. Bulut Veri Yönetimi gibi teknolojilere yatırım yapmak Veri Koruma görevlisinin temel stratejik görevidir. Bu da gizliliğin artık insanın elinde olduğunu gösteriyor. Tüm bunlar göze alındığında en akıllıca yatırımlar; kuruluşlardaki her seviyeden insana rehberlik edebilecek ve kuruluşların içinde veri şeffaflığı kültürü oluşturabilecek güvenilir iş ortaklarına yapılacak yatırımlardır."

Veri Koruma Günü: AB'de kişisel veri erişimini kısıtlayanların oranı sadece yüzde 28

Avrupa Birliği geçtiğimiz yıl 16 ile 74 yaş arasındaki Avrupalı yetişkinlerin yüzde 75'inin kendilerine ait bir akıllı telefonu olduğunu ama bunların sadece yüzde 28'inin uygulamaları kullanırken ya da indirirken kişisel bilgilere erişimi kısıtladığını açıkladı.

Avrupa Birliği'nin resmi istatistik kurumu Eurostat'ın Veri Koruma Günü kapsamında açıkladığı bilgilere göre akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 7'sinin ise bir uygulama indirirken ya da kullanırken kişisel bilgilere erişimi kısıtlama ya da engelleme hakkı olduğunu dahi bilmiyor.

Avrupa Birliği geçtiğimiz yıl 16 ile 74 yaş arasındaki Avrupalı yetişkinlerin yüzde 75'inin kendilerine ait bir akıllı telefonu olduğunu ama bunların sadece yüzde 28'inin uygulamaları kullanırken ya da indirirken kişisel bilgilere erişimi kısıtladığını açıkladı.

Avrupa Birliği'nin resmi istatistik kurumu Eurostat'ın Veri Koruma Günü kapsamında açıkladığı bilgilere göre akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 7'sinin ise bir uygulama indirirken ya da kullanırken kişisel bilgilere erişimi kısıtlama ya da engelleme hakkı olduğunu dahi bilmiyor.

Kullanıcıların yarısından azının ( yüzde 43) telefonlarında otomatik olarak yüklenen ya da işletim sistemiyle birlikte sağlanan bir güvenlik programı bulunuyor. Buna ilave olarak yüzde 15'lik bir kesim ise bir güvenlik sistemine abone olmuş durumda ya da bir başkası tarafından yüklenmiş bir program kullanıyor.

Ülkeler arasında da bir karşılaştırma yapan Eurostat'ın çizdiği tabloya göre bireysel verilerin korunmasında en bilinçli ülke Fransa olurken Çekya son sırada kaldı.

Gazi Üniversitesi'nde KVKK ile ortak 28 Ocak Veri Koruma Günü Programı yapıldı.

Gazi Üniversitesi ile Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) tarafından 28 Ocak Veri Koruma Günü programı düzenlendi. Programa Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yanı sıra Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, KVKK Başkanı Faruk Bilir, Yüksek İhtisas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rabet Gözil ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Programda konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül içinde bulunulan çağın kilit kavramının 'bilgi' olduğunu belirterek, iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin, endüstri toplumundan bilgi toplumuna geçişi hızlandırdığını söyledi. Bilginin ve bilgi teknolojilerinin hayatı kolaylaştırmasının yanı sıra kendine özgü tehdit ve zorluklarının da bulunduğunu kaydeden Gül, verinin daha hızlı işlenmesini, daha kolay analiz edilmesini sağlayan teknolojilerin, veri güvenliğini ve depolanmasını da esaslı bir problem haline getirdiğini anlattı.

Verilerin korunması, mahremiyetin önemi hususundaki etkinliklerin toplumda farkındalığın oluşması açısından çok önemli faaliyetler olduğunu belirten Bakan Gül, bu tür faaliyetlerin toplumda sosyal bilincin artmasına çok önemli katkılar sunacağını söyledi. Kişisel verilerin korunmasını, kişilerin hukukunun korunması olarak niteleyen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, teknolojinin etkisiyle şeffaflaşan hayat alanlarını korumanın önemli bir hedef haline geldiğini söyledi. 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle kişisel veri mahremiyetinin anayasal düzeyde bir hak olarak tanımlandığını belirten Bakan Gül, 2016 yılında yürürlüğe giren 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun da bu anayasal hakkın hayata geçirilmesi bakımından önemli olduğunu ifade etti.

Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, 28 Ocak Veri Koruma Günü dolayısıyla Kişisel Verileri Koruma Kurumu ile birlikte bu programın düzenlendiğini ifade etti. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte günlük yaşamın ve iş hayatının ayrılmaz parçası olan elektronik uygulamaların kişisel ve kurumsal alandaki kullanımlarının hızla yaygınlaştığını anlatan Uslan, “Günümüzde iş hayatının düzen içinde sürdürülmesi, hizmetlerin etkin biçimde sunulması, geliştirilmesi, dağıtımı ve pazarlanması amacıyla veriler çoğunlukla siber uygulamalar aracılığıyla toplanmaktadır. Toplanan bu verilerin işlenmesi gerçek kişilere, kurumlara ve araştırmacılara önemli fırsatlar sunarken beraberinde yeni tehditleri, tehlikeleri ve sorumlulukları da getirmektedir. Kişileri doğrudan veya dolaylı olarak tanımlayan kişisel verilerin de paylaşılan veriler içerisinde olması mahremiyet koruyucu tedbirlerin alınmasını zorunlu hale getirmektedir” dedi.  

Siber güvenlik, büyük veri, kişisel verileri koruma konularında Üniversitemizde yapılan çalışmaları da anlatan Prof. Dr. İbrahim Uslan bu konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Üniversitemizde siber güvenlik alanında çalışma yapan büyük bir ekip vardır. Web of Science verilerine göre ülkemizde bu alanda en çok yayın yapan üniversite Gazi Üniversitesidir. Ülkemizde kamu üniversiteleri içerisinde büyük veri laboratuvarını kuran ilk üniversite üniversitemizdir. Ülkemizde büyük veri siber güvenlik ve savunma IPV6 konularında en çok etkinlik yapan üniversiteyiz. Kişisel verileri koruma konusunu düzenlediği etkinliklerde, panellerde tartışan, sonuç bildirgelerinde çözümler sunan, bu tür etkinliklere ev sahipliği yapan, işbirlikleri yapan etkin bir üniversiteyiz. Geçtiğimiz Ekim ayında üniversitemiz ile Kişisel Verileri Koruma Kurumu arasında bir protokol imzalanmış ve protokol kapsamında kurum ile kişisel verilerin korunmasına ilişkin ortak çalışmalar yürütülmeye başlanmış ve eğitim öğretim konularında işbirliği yapılması sağlanmıştır. Gazi Üniversitesi siber güvenlik, büyük veri gibi alanlara verdiği katkılara ilave olarak kişisel verileri koruma konusunda farkındalığı arttırma amaçlı akademik çalışmalar ve projeler yaparak, bu konuda katkı sunmaya devam edecektir" diye konuştu.

KVKK Başkanı Faruk Bilir ise konuşmasında kişisel verileri koruma konusuyla ilgili hukuki gelişmelerden söz etti. Avrupa Konseyi tarafından 1981 yılında “Avrupa Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesi”nin imzalandığını söyleyen Bilir, Avrupa Konseyi’nin 2007 yılından bu yana “Veri Koruma Günü” olarak tanıdığı bu günü 28 Ocak Kişisel Verilerin Korunması Günü olarak kutladığını anlattı. Faruk Bilir, Anayasamız açısından özel hayatın gizliliği ile temel hak ve özgürlüklerin korunması kapsamında önem taşıyan bu hususla ilgili olarak kanuni düzenlemeler yapıldığını ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumanın amaçlandığını dile getirdi. Bilir, Kişisel Verileri Koruma Kurumunun da yaptığı çalışmalarla kişisel verilerin korunmasına önemli katkılar sağladığını söyledi.

Program, “Kişisel Verilerin Korunmasında Mevzuat ve Uygulamalar”, “Kişisel Verilerin Korunmasında Dijital Ortam” ve “Kişisel Verilerin Korunmasında Uluslararası Eksen” olmak üzere 3 oturumda gerçekleştirilerek konunun uzmanlarını bir araya getirdi.

Gazi Üniversitesi'nde KVKK ile ortak 28 Ocak Veri Koruma Günü Programı yapıldı.

Gazi Üniversitesi ile Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) tarafından 28 Ocak Veri Koruma Günü programı düzenlendi. Programa Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün yanı sıra Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, KVKK Başkanı Faruk Bilir, Yüksek İhtisas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rabet Gözil ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Programda konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül içinde bulunulan çağın kilit kavramının 'bilgi' olduğunu belirterek, iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin, endüstri toplumundan bilgi toplumuna geçişi hızlandırdığını söyledi. Bilginin ve bilgi teknolojilerinin hayatı kolaylaştırmasının yanı sıra kendine özgü tehdit ve zorluklarının da bulunduğunu kaydeden Gül, verinin daha hızlı işlenmesini, daha kolay analiz edilmesini sağlayan teknolojilerin, veri güvenliğini ve depolanmasını da esaslı bir problem haline getirdiğini anlattı.

Verilerin korunması, mahremiyetin önemi hususundaki etkinliklerin toplumda farkındalığın oluşması açısından çok önemli faaliyetler olduğunu belirten Bakan Gül, bu tür faaliyetlerin toplumda sosyal bilincin artmasına çok önemli katkılar sunacağını söyledi. Kişisel verilerin korunmasını, kişilerin hukukunun korunması olarak niteleyen Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, teknolojinin etkisiyle şeffaflaşan hayat alanlarını korumanın önemli bir hedef haline geldiğini söyledi. 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğiyle kişisel veri mahremiyetinin anayasal düzeyde bir hak olarak tanımlandığını belirten Bakan Gül, 2016 yılında yürürlüğe giren 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun da bu anayasal hakkın hayata geçirilmesi bakımından önemli olduğunu ifade etti.

Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. İbrahim Uslan, 28 Ocak Veri Koruma Günü dolayısıyla Kişisel Verileri Koruma Kurumu ile birlikte bu programın düzenlendiğini ifade etti. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte günlük yaşamın ve iş hayatının ayrılmaz parçası olan elektronik uygulamaların kişisel ve kurumsal alandaki kullanımlarının hızla yaygınlaştığını anlatan Uslan, “Günümüzde iş hayatının düzen içinde sürdürülmesi, hizmetlerin etkin biçimde sunulması, geliştirilmesi, dağıtımı ve pazarlanması amacıyla veriler çoğunlukla siber uygulamalar aracılığıyla toplanmaktadır. Toplanan bu verilerin işlenmesi gerçek kişilere, kurumlara ve araştırmacılara önemli fırsatlar sunarken beraberinde yeni tehditleri, tehlikeleri ve sorumlulukları da getirmektedir. Kişileri doğrudan veya dolaylı olarak tanımlayan kişisel verilerin de paylaşılan veriler içerisinde olması mahremiyet koruyucu tedbirlerin alınmasını zorunlu hale getirmektedir” dedi.  

Siber güvenlik, büyük veri, kişisel verileri koruma konularında Üniversitemizde yapılan çalışmaları da anlatan Prof. Dr. İbrahim Uslan bu konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Üniversitemizde siber güvenlik alanında çalışma yapan büyük bir ekip vardır. Web of Science verilerine göre ülkemizde bu alanda en çok yayın yapan üniversite Gazi Üniversitesidir. Ülkemizde kamu üniversiteleri içerisinde büyük veri laboratuvarını kuran ilk üniversite üniversitemizdir. Ülkemizde büyük veri siber güvenlik ve savunma IPV6 konularında en çok etkinlik yapan üniversiteyiz. Kişisel verileri koruma konusunu düzenlediği etkinliklerde, panellerde tartışan, sonuç bildirgelerinde çözümler sunan, bu tür etkinliklere ev sahipliği yapan, işbirlikleri yapan etkin bir üniversiteyiz. Geçtiğimiz Ekim ayında üniversitemiz ile Kişisel Verileri Koruma Kurumu arasında bir protokol imzalanmış ve protokol kapsamında kurum ile kişisel verilerin korunmasına ilişkin ortak çalışmalar yürütülmeye başlanmış ve eğitim öğretim konularında işbirliği yapılması sağlanmıştır. Gazi Üniversitesi siber güvenlik, büyük veri gibi alanlara verdiği katkılara ilave olarak kişisel verileri koruma konusunda farkındalığı arttırma amaçlı akademik çalışmalar ve projeler yaparak, bu konuda katkı sunmaya devam edecektir" diye konuştu.

KVKK Başkanı Faruk Bilir ise konuşmasında kişisel verileri koruma konusuyla ilgili hukuki gelişmelerden söz etti. Avrupa Konseyi tarafından 1981 yılında “Avrupa Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Bireylerin Korunması Sözleşmesi”nin imzalandığını söyleyen Bilir, Avrupa Konseyi’nin 2007 yılından bu yana “Veri Koruma Günü” olarak tanıdığı bu günü 28 Ocak Kişisel Verilerin Korunması Günü olarak kutladığını anlattı. Faruk Bilir, Anayasamız açısından özel hayatın gizliliği ile temel hak ve özgürlüklerin korunması kapsamında önem taşıyan bu hususla ilgili olarak kanuni düzenlemeler yapıldığını ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumanın amaçlandığını dile getirdi. Bilir, Kişisel Verileri Koruma Kurumunun da yaptığı çalışmalarla kişisel verilerin korunmasına önemli katkılar sağladığını söyledi.

Program, “Kişisel Verilerin Korunmasında Mevzuat ve Uygulamalar”, “Kişisel Verilerin Korunmasında Dijital Ortam” ve “Kişisel Verilerin Korunmasında Uluslararası Eksen” olmak üzere 3 oturumda gerçekleştirilerek konunun uzmanlarını bir araya getirdi.

REC KARGO GLOBAL GENEL MÜDÜRÜ Emre CENGİL'de değerlendirmesinde:

"REC KARGO AİLESİ olarak faaliyete geçtiğimiz andan itibaren müşteri ve paydaşlarımızın kişisel haklarına ve bizimle paylaştıkları verilerinin sıkı sıkıya korunmasına daima önem vermekteyiz. Uluslararası kabul görmüş bugün, ülkemizde de 2016 yılından itibaren kutlanmaya başlandı. Bu başlık ta artık yavaş yavaş ayrı bir iş kolu olarak günlük hayatta yer kazandı. Bugünün önemi, gelişen ve ilerleyen teknoloji ve bu teknolojilerin günlük hayatımızda her geçen gün daha çok yer etmesi, her alanda ihtiyacını duyduğumuz temel prensipler haline gelmiş olmasıdır. Bugünün ticareti ise ilerleyen teknoloji ile beraber değişecektir. Bugün ciddi boyutta bir e-ticaret oluşmuştur; bundan sonrası artık e-ihracatta da büyük artış olacağına işarettir. Bizlerde müşterilerimize daha iyi bir hizmet sunmak için gün ve gün ihtiyacı duyulan alanlarda çalışmalarımızı sürdürüyor ve geliştirmek yolunda çalışıyoruz. Müşteri ve paydaşlarımıza çok basit haliyle şunu söyleyebilirim: Güvenmedikleri adres ve sayfalarda bilgilerini kesinlikle paylaşmasınlar. Kendilerine hizmet, ürün ve bilgi vermek isteyen sitelerin şeffaflığını ve bilgilerini kontrol etsnler; ve yasal haklarının olduğunu unutmasınlar.

Tüm ziyaretçilerimzin, müşteri ve paydaşlarımızın 28 Ocak Veri Gizliliği Gününü kutluyor; doğru, sağlıklı ve güvenli veri paylaşımları diliyor; saygılarımı sunuyorum." ifadelerinde bulundu.